Aydınlık

Aydınlık (Osmanlı Türkçesi آيدينلق ), Türkiye'de yayımlanan sosyalist bir yayın organı.
Şefik Hüsnü önderliğinde Osmanlı Devleti'nin ilk sosyalist mecmuası olarak yayın hayatına başlamıştır. 1 Mart 1978'de günlük gazeteye dönüşen Aydınlık sıkıyönetimin geldiği yıllarda kapanmış zaman zaman haftalık ve günlük olarak da yayın hayatına devam etmiştir. 1 Mart 2011'den itibaren yeniden günlük gazete olarak yayınını sürdürmektedir.

dönemde Şefik Hüsnü’nün milli mücadeleye verdiği destek dikkat çekti. Şefik Hüsnü derginin 4. sayısında ‘Türkiye’de İnkılâbın lüzumu’ başlıklı yazısında “Dünya harbi dolayısıyla kesb-i şiddet eden tarihi ve iktisadi bir ıztırarın, cihanı, eski esasları altüst edercesine bir inkılâba sürüklediğini ve memleketimizin bu cereyan haricinde kalamayacağını” vurgular ve ileriki sayılarda da inkılâbın biçimini tarif eder.[2]
Aydınlık’ın 7’nci sayısı ise 7 Temmuz 1922 günü çıkar. İşgal makamları sol yayınların sesini kısmıştır… Aydınlık yine kaldığı yerden devam eder. Aydınlık çevresi İstanbul’da bir yandan da Türkiye İşçiler Derneği vasıtasıyla işçileri örgütleme çabasındadır. Bu sırada Büyük Zafer haberi gelir. Büyük coşku yaratır. Aydınlıkçılar Ankara’ya kutlama telgrafı gönderirler. Telgrafla “Türk işçi ve köylü ordularının, bütün cihan proletaryasının müzaheretiyle, cihan emperyalizmine karşı kazandıkları zafer” alkışlanır, “yapılan siyasi inkılâp” karşısında duyulan memnunluk belirtilir ve “müşterek istihsal ve mülkiyete müstenit içtimai inkılâbın” kuvvetle ümit edildiği vurgulanır. Aydınlık, ileriki günlerde de Mustafa Kemal hareketini ve devrimleri canla başla destekler, yanlışları ve eksiklikleri eleştirmekten de çekinmez. Özellikle ecnebi sermayesi hâkimiyetindeki ekonomik kuruluşlarda işçiler zor şartlarda çalışmaktadır. Aydınlıkçılar sayfalarını sonuna kadar işçilere açarlar. Bir yandan da parti ve işçi dernekleri vasıtasıyla bu mücadeleyi kurumlaştırırlar. Aydınlık 1924 yılı içinde işçi sınıfının durumuna ilişkin yayınlarına ağırlık verir. “Fevkalade amele sayıları” çıkar. Aydınlıkçılar 1923 yılında İzmir’de yapılan İktisat Kongresi’ne de katılarak burada aynı çizgide görüşlerini dile getirirler.
1923’te 1 Mayıs bildirisi nedeniyle Ankara’da Türkiye İşçi Çiftçi Sosyalist Fırkası (TİÇSF) yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 20 Aydınlıkçı tutuklanır. Aydınlık’ın İstanbul’da faaliyeti ise devam etmektedir. Aydınlık, Lozan anlaşmasını ve 6 Ekim 1923 günü İstanbul’a giren Türk ordusunu alkışlar. “Bugün Anadolu erlerinin uğrunda kan döktükleri siyasi istiklâl, siyasi hürriyet ancak ve yalnız iktisadi bir temel üstüne kurulabilir” diyerek tarihi saptamada bulunur. 1924 yılı içinde Şevket Süreyya Aydemir da dergiye katılır. Nazım Hikmet, Hasan Âli ve Kerim Sadi de yazanlar arasındadır. Aydınlık yazı kadrosu olarak da güçlenmiş etkinliği artmıştır. Satışı ise 2 ila 3 bin dolayındadır. Şubat 1924’te ‘Lenin’ sayısı nedeniyle 2 ay yayımlanamaz. Mayıs ayından itibaren yayınlarına yine isçi sınıfının zor şartlarına ve başta İstanbul olmak üzere birçok ilde yapılan grev ve direnişlere yer vererek devam eder. Bu tarihte ‘Fevkalade Amele Sayıları” dikkat çeker.
Ayrıca “Orak Çekiç” adı altında ayrı bir ‘haftalık siyasi amele ve köylü gazetesi’ çıkarılır. Derginin 5 Mart 1925 tarihli son sayısında Şeyh Sait isyanına karşı durulur ve şu görüşlere yer verilir: “Yobazların sarıkları yobaz zümresine kefen olmalı! Yobazlarıyla, ağalarıyla, şeyhleriyle, halifeleriyle, sultanlarıyla birlikte kahrolsun derebeylik! İrtica ve derebeyliğe karşı mücadele için: Köylüler (köy meclisleri), ameleler (sendikalar), etrafında teşkilatlanmalıdırlar.” ‘İngilizlerin oynattığı irtica kuklası’ adlı başyazıda da, “ekaliyet milletlerinin sergerdelerini” ayaklandırmanın eski bir İngiliz ve Rus oyunu olduğu hatırlatılır. Ancak, ayaklanmanın bastırılması ve elebaşların cezalandırılmasından sonra, mutlaka doğuda toprak meselesi çözümlenmelidir; “Çünkü arazi ve meralar parçalanmadıkça, şark vilayetlerimizde intizamın iadesine imkân yoktur” denilir. Şeyh Sait ayaklanması sonucu uygulamaya giren Takrir-i Sükûn Kanunu nedeniyle Aydınlık 12 Mart 1925 günü bakanlar kurulu kararıyla kapatılır. “Aydınlık”, ismini Türk basınında tekrar 1968’li yıllarda gösterir.

Ergenekon operasyonunda 21 Mart 2008 günün tutuklanan Serhan Bolluk'un yerine Deniz Yıldırım derginin genel yayın yönetmenliğini devralmıştır. Serhan Bolluk tahliye olduktan sonra Ulusal Kanal Haber Dairesi Başkanlığı'na getirildi.

Aydınlık Dergisi Recep Tayyip Erdoğan ile KKTC Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Kıbrıs'la ilgili özel konuşmalarını yayımlayınca, Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya tutuklandı. Yıldırım'ın tutuklanmasının ardından Mehmet Bozkurt Sorumlu Müdür olarak görev aldı.
Yayın çizgisinin yürüttüğü mücadelenin haftalık bir dergiyle yürütülemeyeceğini mevcut basının muhalifliğini kaybettiğini düşünen Aydınlık dergisi, 2010 yılının sonunda aldığı kararla 1 Mart 2011 günü günlük gazete olarak okurlarıyla buluşmayı müjdelemiştir. 13 Şubat 2011 tarihli son sayısının kapağına 1 Mart'da resmi olarak çıkacağı bildirilen Aydınlık Gazetesi'nin kapağını basan dergi bunun bir "veda değil merhaba" olduğunu belirtmiştir. Aydınlık Gazetesi adıyla 1 Mart 2011'den itibaren günlük gazete olarak yayına devam etmektedir, ancak Avrupa'daki okuyucuları için de Avrupa merkezli bir haftalık dergi de yayınlanmaktadır.
Aydınlık çıktığı ilk ay ortalama 50 bin satış rakamına ulaşarak oldukça çarpıcı haberlere imza attı. Özellikle Başbakan Erdoğan ve dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt arasında Dolmabahçe'de yapılan gizli görüşmeyi açıkladı. Gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği'ni tecrübeli gazeteci Ferit İlsever yürütüyor. Haber Koordinatörlüğü'nde ise Hicran Aygün yer aldı. Aydınlık dergisinde dikkat çeken haberlerin sahibi Mehmet Bozkurt ise gazetenin İstihbarat Müdürü olarak görev yapıyor.
Aydınlık gazetesi 19 Ağustos 2011 günü Ergenekon soruşturması kapsamında üçüncü kez basıldı. Aydınlık'ın yanı sıra Ulusal Kanal ve İşçi Partisi'de baskına uğradı. İşçi Partisi Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turan Özlü'nün yanı sıra Aydınlık gazetesinin dört çalışanı gözaltına alındı ve savcılık sorgularının ardından 22 Ağustos 2011 Pazartesi günü serbest bırakıldılar. Mehmet Bedri Gültekin, Turan Özlü, Erkan Önsel ve Mehmet Perinçek ise aynı gün tutuklandı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.